Aslında, ne reklam ne de erbabı ile ilgili bir şey yazmamaya söz vermiştim kendime. Gel gör ki, sabır taşı o kadar da dayanıklı değil! Çaresiz, gayret kemerini yedi yerinden perkitip çökmek gerekti masanın başına. Aslında, ben de istiyorum moda, el işi yazıları falan yazayım buraya.
Adam (reklamcı olduğunu seziyoruz ileri karelerde), evin kapısından içeri giriyor. Hani ev diyorum; bakma lafın gelişi o. Bildiğin saray yavrusu mübarek. Ossat ayılmak vardı ya, – “Hoşt köpek! bu değirmenin suyu nerden gelir? Bildiğin kavatlıktan besbelli” diyerekten. Girer girmez; kapının hemen önünde, O soytarı kılıklı herifle evin hanımını birbirinin üzerinde... En azından üryan değiller hamdolsun. Oğlanın üzerinde bir umursamazlık (af buyur) bir…bir yavşaklık var. Hani utanmasa: “Ciğerim, senin karı da yidi bitirdi beni, dizlerimin bağı çözüldü aşk olsun, hele şurdan yarım kilo tulumba tatlısı kap gel de, yiyek” diyecek.
Özel bir şirkette çalışan A.G, önceki akşam eve erken dönünce eşi G.G.’yi, sevgilisi İ.Ö. ile birlikte yatakta yakaladı. A.G. mutfaktan aldığı bıçakla önce kaçmaya çalışan İ.Ö.’yü, ardından da karısını bıçakladı. Öfkeli koca, yaralı halde yine kaçmaya çalışan İ.Ö.’yü bahçede yakalayıp başını taşla ezerek öldürdü. Olaydan sonra yaralı G.G. Nevşehir Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Gözaltına alınan A.G. ise sorgusunun ardından Adliye´ye sevk edildi.
(Hürriyet 21.09.2009)
Yıllar önce bir banka reklamındaki gülünçlü tellak yüzünden “Türkiye Umum Tellaklar Natırlar” odası, asamblesi, konferansı örgütü veya nesi varsa, onlar ayaklanıp tel’in etmişlerdi bu durumu. Daha yakın zamanda bir Ege kasabasına dikilen zeybek heykeli yeterince “erkek”, “yiğit” bulunmadığı için umum zeybek dernekleri protesto ettiydi kasaba meydanındaki “kırık” zeybeği. E haklıydılar tabii. (De… bu zeybek kıyafeti akıl, sır ermez bir iştir. Kıçta kısa şort, kafada uçları oyalı yemeni… sonra gel adama erkek edası ver. Cidden, her heykeltraşın yiyeceği bi bok değil afedersin.)
Şimdi: yok mudur bu ülkede, bir reklamcılar birliği; şöyle namuslu, iffetperver? Çıksın ortaya, “bizler ki, evine akşamları ekmek götürmeye çalışan, namuslu meslek erbabıyız, toplumda kodoş, puşt, deyyus, kavat olarak tanınmak istemiyoruz” desin. Bu işler öyle müsabaka tertipleyip kristal hıyar, plastik asai üzümü vermeye benzemez arkadaş.
Haydi, selametle!
Edited by Miki
Fotograf : BvP, Ny.2009.
3 yorum:
Esasen bu reklam; reklamcının gerekirse ben godoşum demekten imtina etmeyeceğini göstermekle beraber; ciklet denen yavşak edevatını ahanda öyle yavşak godoşlar icat etmiştir demekte ve mal sahibini ile reklamcıyı itin münasıp yerine sokmakta.
Bi de neden asai ! Muhtemelen buldukları aroma bi ske benzememekte, çiğneyenlerin ömrü hayatında asai üzümü yememiş olmasından gelen önyargıyla "bu mu lan asai üzümünün tadı, bi ske benzemiyormuş" beyin sinyallerini " fena değilmiş lan işte"ye çevirmekte olabilir. Bilemiyorum, reklamcı bu. Kimbilir neler düşünür o rafine ve steril dünyasında.
Ne kadar götü kırık entel reklam yazarı varsa ta...
Aman yiğit! amanı bilirmisin ? Bunlar nasıl bir akıllar? şeytanın boynuzuna salıncak kurup da, fıkara şeytanın ruhu bile duymaz bir akıllar. Hele eğlen. Hele isim nam-ı müstear, rümuz gelsin!
Şimdi: bu reklamcı taifesi tutup sk gibi, "çavuş üzümü aromalı", "kınalı yapıncak aromalı", nebleyim "teneke edirne peyniri aromalı" yapsa olmaz helbet. Amele mi bu metin yazarları? Kolayına mı alınmakta o kristal zekerler, kristal anüsler falan ?
Avanağı bol toprakların şu insanına "siz ananızın fercinden asai üzümü yiyerek doğdunuz öyle ya?" denecek ki bi ske benzesin!
Reklam yazarları konusundaki talebiniz de fevkalade faideli kanaatindeyim.
Aman Baroncum o akıllar bendenizin değil, filhakika; ortalamanın üstünde gelire sahip herhangi bir godoş reklam yazarına ait olduğu izlenimi bırakmaktı tüm niyetim. Efendim af buyrun, götümü traktör römorkundan asfalta düşen karpuz gibi cartdadanak patlatsam bile onlar kadar "yaratıcı" fikirler sıçamayacağım da malumunuzdur veya öyle ummaktayım.
Efendim rümuz gelmesi içün blogger denen icadı ikna etmem gerekmişti bir zamanlar. Böyle iyi oluyor, yazıyorum her yüksek kalibreli yazının altına iki kelam.
Kabağı sulandırmadan reklam yazarları konusunu şu vecize ile sonlandırmak isterim.
Ne kadar kıçı kırık entel reklam yazarı varsa en iyisinin ta !
Yorum Gönder