A / B / C | Beyoğlu | Ağustos 2013 |
Dünyadaki en önemli ülkenin yaşadığınız yer olduğunu
düşünün. Yeryüzünün geri kalanında neler olduğunu hiç önemsemeyin. Hatta başka
ülkeler, kültürler, önemli politik gelişmeler olduğunu düşünmeseniz daha da iyi
olur. İlla Dünyanın geri kalanı ile ilgili haberler vermeniz gerekiyorsa, bu
Tayland hayvanat bahçesinde yeni doğmuş fil yavruları veya Rio Karnavalı olsun.
Anlamlı, önemli, gerçek haberler verip, sizin ve sizin gibi geri zekalıların
yaptıklarına aval aval aval bakan geri zekalıları zihnen mağdur etmek
istemezsiniz herhalde.
Aslında, dış haber konusunda sıkıntınız olmayacak. Tepe tepe
kullanabileceğiniz iç ve dış haberlere bir bakalım:
Yılda Bir kez
kullanma garantili ve güzeldirler. Çok ekmek çıkar, ne var ki yılda bir kere yapılabilir. Ama, ilginçliği
ve güzelliği nadirliğindedir işte. O yüzden mutlaka her yıl kaçırmadan yapın!
-Güney Yarımkürede Yeni yılın ertesi günü: Avustralya sahillerinde noel baba kıyafeti ile
sörf yapanlar.
-Takvimsel döngünün
güneş etrafında dönen bir cismin her yerinde aynı olmadığı kavrayamayan geri
zekalılar için, sizin bulunduğunuz zaman bölgesinde önce yeni yıla girilmesi ve
bunun şaşırtıcılığı, havai fişek gösterileri vs.
- Rio Karnavalı: İşi kolayca “Kıçı başı ortada göbek ata ata
gezen karılar” şeklinde sunabileceğiniz bol miktarda malzeme. Elbette böyle
demeyeceksiniz ama; siz de, malınızın tükeyicisi “mal” lar da, esas amacınızın
yarı çıplak karı, bacak filan göstermek olduğunu bilecek. Ne yani, sizin programlarınızı seyredenler
geri zekalı mı?
Aslında biraz kafanızı çalıştırırsanız buradan, bu karnaval,
marnaval işinden çok ekmek çıkar (Yarı çıplak karı şeyini demiyorum, o zaten
cepte). Ülkenizde olan biteni, olan
bitenin orjinali ile ilişkilendirerek haber yapmak hala aklınıza gelmedi mi?
Mesela yaz boyunca bir kere bile “Bodrum geceleri Rio Karnavalı gibi” haberi yapmadıysanız, sıçayım sizin haberciliğinize…
İç haberlerde de klişe tekrarının sonu ve sorunu yok elbette. O bakımdan rahat olun. Her
şey biri içine öylesine girmiştir, tekrar öylesine iç bayıcıdır ki, kurala
uygun bir sıralama yapmak çok zor. Yine de bi parça deneyelim:
- Kurban Bayramı: Toynaklı
hayvanlarla çevrili çamurluk bir alanda birbirinin elini sallayarak ne dediği
anlaşılmaz bir halde bağırıp çağıran insanlar. Kaçan dana. Siyasi
parti başkanlarının bu hercümercin içinde dolaşırken gösterenleri de sevilen
bir temadır. Sakın ihmal etmeyin. Ama bayram potansiyeli öyle kolay bitip
tükenecek gibi değildir: Siyasi parti merkezlerinde bayramlaşma görüntüleri. Ünlüler
bayram tatilini nerede geçirdi? Bayram tatilinin ilk ve son günlerinde otogar
ve havaalanlarındaki sıkışıklık (otogardan filan bir iki hıyar bulun, konuşturtun. Onlar otobüs şirketlerinin ek
sefer koyduğundan, korsan otobüs şirketlerinden, bunların yolcu çaldığından,
onlara “itibar” edilmemesinden filan bahsetsinler). Bayram dönüşü kazaları: Kurban ve Ramazan bayramı (veya uzun süreli
her türlü ulusal tatil) ile ilgili
otogar ve havaalanı motifini yeni yıl tatili için de format değiştirmeden
kullanabilirsiniz tabii.
- Yeni yıl: Hazırlıkları/ Gecesi/ Ertesi Günü: Dediğim gibi,
bu muazzam haber ne yazık ki senede yalnızca bir kez kullanılabilmektedir. Oysa
sizin ve haberinizi tüketecek geri zekalıların sevdiği her tür klişe ile
doludur. Esnafın alışverişten “yüzü gülüyor”, öküz yiyip içmeyi düşünenleri
“uzmanlar uyarıyor”, yılbaşı gecesi eğlence yerlerine asayiş ve mali şube
ekipleri “göz açtırmayacak” haberleri yapabilirsiniz. Ha, bir de o hiç
yapılmamış; kimsenin aklına gelmeyen, pahalı eğlence yerlerinin menü ve
fiyatları ile de haber yapmalısınız. Daha da ilginci, yeni yılın ilk bebeği ve
yeni yıla çalışarak girenlerle ilgili olanlardır. Uzun yol kaptanları, otobüs
şoförleri, acil servis çalışanları, sınırda nöbet tutanlar filan… Birazını da
siz bulun. Ne yani, geri zekalı mısınız?
Fakaat yeni yıl haberinin yüzük taşı, şu büyük ikramiye
çıktığında yapılabilecekler /alınabilecekler ve günlük faiz hesabıdır. Etraf o
para çıktığında ne yapacağını bir tamam düşünmüş, belirlemiş ve kamuoyu ile
paylaşmaya hazır insan evlatları ile doludur nasıl olsa. “Haber”in tıraş bölümü
(aslında “tıraş bölümü” deyip bütüne hakaret ediyorum ya, olur o kadar artık)
sırasında görüntü para sayma makinasından süratle akıp giden banknotlar olsa çok
fena ve sıra dışı olur.
Yıl içinde birkaç
kere kullansanız bile sizi seyreden geri zekalıların sıkılmayacağı haberler:
- Bilmemnere hayvanat bahçesinde yeni doğmuş sevimli filler,
sevimli kaplanlar, sevimli ayılar,
“sevimli” sıfatı eklemlenebilecek
her tür organizma. “Yaramaz (……)’lar çocukların sevgilisi oldular”, “Sevimli pantolon balıkları özellikle genç
kadınların sevgilisi oldu”şeklinde yorumlarla da bu büyük gazetecilik başarınızı
zenginleştirebilirsiniz.
Şenlik ve Festivaller: Çeşitli zerzevat festivalleri,
hayvanat güreşleri, Skkibaba Dağı Bozayı
Kutlama Şenlikleri, Dingildek Yaylası Çelik Çomak Festivali, 999. Şekerlimonağda Şenlikleri.
Nasıl olsa ülkemizde bu tür şenliklerin sıkıntısı yoktur. Biraz hayal gücü ile
kendi festivalinizi bile yaratabilirsiniz.
Görüntü olarak da davul zurna, güneşi kestiği gibi azıcık
hava akımını da kesen yarı şeffaf sentetik branda altında önleri alçak birer sehpa
süslü alçak büro koltuklarına çökmüş güneş gözlüklü, kötü kesimli takım
elbiseli yerel yönetici/politikacılar
rahatlıkla kullanılabilir.
Ne demiştim? Klişelerden
korkmayın, bolca kullanın:
- Bir şey fiyatının “el yakması”! Kurban Bayramına
girilirken “kurban fiyatları el yakıyor” dan tutun, okullar açılana yakın
yapılan, “okul alışverişi el yakıyor” haberleri. Ayrıca her yıl sonbaharda
biberin, domatesin fiyatının artışı üzerine odaklanın, bu fırsatı iyi
değerlendirin.
- Vatandaşın veya esnafın
“yüzünün gülmesi”: Vatandaş veya esnaf. Önemli değil; nasıl olsa sorunu
ve sorunla ilişkili grubu şemalaştırmanın kıçını çıkarıyoruz, istediğiniz
özneyi kullanabilirsiniz. Antalya’ya gelen turist esnafın, altın ya da
bilmemnebok düşünce vatandaşın; hamsi, istavrit gibi balıklar ucuzlayınca her
ikisinin “yüzü güldü” haberi yapın.
Tersi: (Bkz) El yakıyor.
[Çeyrek altın almak için kuyumcuya gelen Ümit
Korkmaz da düşen fiyatların vatandaşın yüzünü güldürdüğünü ifade etti. Korkmaz,
"Umarım fiyatlar böyle devam eder. Evliliğe hazırlananların umudu bu
düşüşün devam etmesinde" diye konuştu.]
-“Diye
konuşmak”, “Şeklinde konuşmak”: Aklınızda olsun, ihmal etmeyin. Özellikle spor
haberlerinde “Tecrübeli teknik adam” diye başlayan cümleleri “şeklinde konuştu”
olarak bitirebilirsiniz. Arasında ne bok olduğu zaten ne sizin, ne sizi işe
alanın ve ne de yaptığınız şeyi dinleyen/izleyenin umurunda değil.
-“Renkli görüntülere sahne olmak”: Güzellik yarışması için
Türkiye’ye gelmiş bir sürü salak karının bilmemnepaşa hamamına götürülerek, göt,
bacak göstererek çeşitli maymunluklar yapmaları. Şimdi bu durumdan bir “renkli görüntülere sahne oldu” haberi
yapsanız fena mı olur?
“Düğmeye basmak”: Çok, ama çok önemlidir. Her konuda her durumda
her zaman düğmeye basılabilir. Bir deneme yapalım, Hürriyet Gazetesinin internet sayfasındaki
arama bölümüne “düğmeye basıldı” yazalım: Ne oldu? Gördünüz değil mi ebenizin
düğmesini? Ben bu yazıyı yazdığımda, 2013-1997 yılları arasında toplam 682 kez
düğmeye basılmıştı! Site istatistiklerine göre 2008’de 86 kez, 2013’de 59 kez
basılmış düğmeye. Futbolda 17 kez, Ekonomide 99 kez (yıllar içinde o düğme
basıla basıla yalama oldu sanki). Politikada
ise 10 kez düğmeye basılmış.
[GEZİ Parkı olaylarıyla gündeme oturan polis
TOMA’larının daha sağlam versiyonları için düğmeye basıldı.]
[20 cent zam için bu
eylemler yapılmıyor Brezilya gibi. ‘Sağlıkta şu yapılmadı’ diye yapılmıyor. Ben
Brezilya’da oynanan oyunun da aynı merkezden düğmeye basılmak suretiyle
yapıldığına inanıyorum.] Her yerden basılabiliyor o düğmeye,
herkes basabilir.
[Seks filmi oynatılan 2
sinemada da film izleyen polis memurlarına yanaşan bazı kişilerin eşcinsel
ilişki teklifinde bulunması üzerine operasyon için düğmeye basıldı.]
Başka yararlı klişeleri; “Kuş uçurtulmadı”, “o görüntüler
yetkilileri harekete geçirdi”, “geniş
çaplı soruşturma başlatıldı”, “o anları anlatıyor” gibi… Yazarak şansınızı
deneyebilir, hoşça vakit geçirebilir ve haberciliğinizi geliştirebilirsiniz. Örneğin
yukarıda sözünü ettiğim o muazzam “Tecrübeli teknik adam” klişesi 1997-2013
yıllarda arasında tam 2.459 kez kullanılmış! Bu kadar çok kullanılmasının
sebebi yurdun dört bir yanının vıcır vıcır
“tecrübeli teknik adam” olması aslında.
[PTT 1. Lig'de
4 bin taraftarının önünde 1461 Trabzon'a 2-0 yenilerek 3'te 3 yapma fırsatını
kaçıran Bucaspor'da Teknik Direktör Kemal Kılıç günah çıkardı. “Takımımı ilk kez bu kadar kötü
gördüm” diyen tecrübeli teknik adam, üretkenlikten uzak bir görüntü
sergilediklerini belirterek, özellikle hücum bölgesinde çok etkisiz
kaldıklarını dile getirdi.]
Uzman etkisi:
büyüktür. Üstelik bu coğrafyada “uzman” kadar bol bir şey yoktur. Her
şeyin uzmanı kolayca bulunur ve çok heveskar olurlar. Sayısız üniversite ve
sayısız “ünivers” erbabı ne güne duruyor? Çağırın birini veya bir kaçını… En
son rastladığım, “kurbanlık hayvanların hormonlu yemle beslenip beslenmediğini
saptama uzmanı” idi. “Uzmanlar uyarıyor” kadar etkileyici bir şey duydun mu
sen?
Ama, o da bir dahaki
sefere, kısmetse… Sen şu diğer tavsiyeleri uygula, gerisi kendiliğinden gelir.
BvP
Fotoğraf BvP
Fotoğraf BvP
Edited by Miki
3 yorum:
Heveslendim, ekleme yapacam:
"Güzel havayı fırsat bilen İstanbullular parkları bahçeleri doldurdu!"
"Bu hafta da sinemaya doyacağız."
Şu şey, "Güzel havayı fırsat bilen" hemşehrileri vallahi yazacaktım. Onun bir de, "İstanbullular yazdan kalma bir gün yaşadı" versiyonu var değil mi ?
Vallahi de var Baron, doğru dedin.
Yorum Gönder