Emsallerine faiktir

Nisan 09, 2011

Balen

“İşbu ova ve dağda avlanmaktan çok usandık,
gemiye bineydik ve deniz avına çıkaydık ki
 denizde acaibler çoktur.”*
Balina alt çene kemiklerinden yapılmış bu güzel aydınlatma elemanı Bremen kentinin halen kullanılan eski belediye binasından. Balina avcılığı ve endüstrisi yüzyıllar boyu kentin temel uğraşı olmuş.

11. Yüzyıldan beri yaygın olarak avlanan balinaların yağı mutfaklar ve özellikle zengin sınıfın pek rağbet ettiği mum için önemli bir madde. Ancak, 1700’lerin sonundan itibaren yenilenen ve gelişen kentlerde sokak lambalarının yaygınlaşması ile balina yağına talep inanılmaz şekilde büyür. Çünkü bu lambalarda yakıt olarak, is vermeyen ve son derece parlak şekilde yanan ispermeçet balinası (Physeter macrocephalus) yağı kullanılmaktadır!

Durun… Daha kötüsü de var! Hem yağı için hem de vücudundaki başka bir özellik yüzünden talihsizlikler yaşayan bir başkası da, balin balinası (Balaena mysticetus) denen tür. Bu hayvanların sudaki organizmaları süzerek beslenmesine yarayan, üst çenede tabakalar halinde oluşmuş, uçları fırçamsı devasa taraklara genel olarak “balina kemiği” ya da “balen” deniyor. 18. - 19. Yüzyıllarda kendisine, korse desteği, yaka bilmemnesi, ayakkabı çekeceği olarak epey yaygın kullanım alanları bulmuş. Kuzey Atlantik’te bu canlıları hepten tüketmiş insan evladı. Şimdi anladınız mı, plastik destekli olanlara neden “balenli sütyen” dendiğini? Ya da, dilimizdeki “balina” kelimesinin kökenini ?



*Kısas-ı Enbiya, Orhan Duru Sunumu. Ada Yay. Nisan 1978.
BvP

 



 
Edited By Miki
Sütyen fotoğrafı internet. Diğerleri BvP.
 
 
 
 


2 yorum:

Batur dedi ki...

Doğaya karşı gelmenin adını uygarlık koymuşuz..Hava karardımı yat uyu,çok enerjin varsa çiftleş falan,ortalığı aydınlatmak için balinalara tebelleş olmanın mantığı ne yani.Akşam olunca ateş yakmaya çalışan hayvan görmedim ben hiç...

Lazy Peon dedi ki...

Bir de adama demediklerini bırakmazlar. Halbuki ne büyük adammış şu Nikolay Stavrogin !
Günümüz maymunluklarına şahit olsa, ateş kullanmak yerine "skerek öldürme makinası" falan yaptırmaya çalışırdı İsviçre'de muhtemelen.

Hey gidi hey...