Haklılar elbette, Yahya Kemal Beyatlı Hz. de, “zil, şal ve gül” buyurmuş zaten. Yetmişlerde İtalyan yazar çizerlerin hayatlarında görmedikleri bir ülkenin, uydurulmuş folkloru boyunca saçmaladıkları vahşi batı çizgi romanları, filmleri türünde bir şiir bu. Ama, zorum “Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden” [1] şairle değil.
Zorum, kafamızdaki İspanyol, İspanya imgesi ile ilgili. Bu kadar salak mıyız gerçekten? Tamam, Yozgat’ta bir alışveriş merkezinin altı kişilik asansörüne on bir adedimiz binebilir, aşırı ağırlık yüzünden asansör düşüp bazılarımız ölebilir. Hatta konu ile ilgili soruşturma bile başlatılmış olabilir. Ama, İspanya denince aklınıza hakkaten, zülüfleri yukarıya kıvrık, uzun siyah saçlı karılar ve can çekişen boğalar mı geliyor? Eğer öyleyse buradan sonra okumayı kesin. Nebleyim, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay “Kürksüz Noel Baba” tartışması başlatmış. Onu okuyun. Kürksüz Noel Baba? “Etsiz Çiğköfte” tad ve kokusunda değil mi?
Ertuğrul Günay (Sayın) kutu açılınca hızla fırlayan yaylı oyuncak etkisi bırakıyor bende. Hani şu oynak bir yay ucuna iliştirilmiş kafa ve yarım gövdeden müteşekkil olanlardan… Dar bir blazer çeket içinde, kollarını çokça hareket ettirerek, sürekli üzgün ve yorgun bir yüz ifadesi ile - ve fakat bir o kadar da aydın, erdemli, uygar - o sempozyum senin, bu sergi açılışı benim koşuşturuyor. Tartışmalar başlatıp yüreğimizi başını soğutuyor… En son, kasabaya “Diskobolus” da getirtti. Hamdolsun.
Yahya Kemal Beyatlı Hz. ve Ertuğrul Günay (Sayın)’dan, anca sıra geliyor şimdi bahsedeceğim İspanyollar ve tuhaf icatlarına. Bu insanlar görünüşte bizimkine epey benzer-siz öyle sanın tabii-bir iklim ve coğrafyanın mahsülleri. Hani şu, “Akdenizli olmak” gevişi var ya, olur olmaz çiğnediğimiz... hah, ondan işte. Yüzyıldan az süre içerisinde bizim neden böyle üç kişi sayamayacak olduğumuzun nedenlerini Fatih Altaylı, Uğur Dündar, Nihat Genç falan hep biliyordur da, benim aklım ermiyor bu işlere pek.
Lafı Narcís Monturiol Estarriol isimli Katalan bir mühendise getireceğim. Yahya Kemal’in duyduğunu sanmıyorum. Hem, o zaten Endülüs’de olan bitenle ilgilenmiş. Endülüs’te raks, Katalonya’da taşaklı işler var. Sanat, edebiyat, mühendislik, mimari, heykel... İşe yarar ne bok varsa buradan çıkıyor. Miro, Gaudi, Sert gibi, [2] benim gibi birinin bile yapıtlarından haberdar olduğu çağdaş sanatçılar, şu bizim mühendis Narcis falan hep buralı.
- “Atma Monturiol! Hep din kardeşiyiz burda”
İspanyol icatlar aleminde mevzuubahis diğer bir zatın adı Don Emilio Herrera Linares. Daha doğrusu, Albay Don Emilio Herrera Linares! Narcís Monturiol Estarriol adı bir şey ifade etmediyse, bizim albay da bir şey ifade etmeyecektir doğal olarak. Kendisi 1935’de bir yıl sonra yapılması düşünülen stratosferik balon uçuşunda kullanılmak üzere bir basınçlı elbise tasarlıyor. Heyhat, 1936’da İspanya’da iç savaş başlıyor. Elbise için hazırlanmış kauçuk emdirilmiş ipek kumaşlardan Cumhuriyetçi milislere yağmurluk falan yapmak zorunda kalan katılan albay, 1939’da ülkeden kaçmak zorunda kalıyor ve 1967’de Fransa’da sürgünde ölüyor.

Her kalbi dolduran zile, her sîneden: 'Ole!'
Yok! BvP’de bu lafları edecek akıl n’arasın? Yahya Kemal Beyatlı söylüyor bunu.
Edited By Miki.
[1] Kim söyler bunları? Hangi götten çıkar bu laflar? “Piyasalar kabullenmiyor”, ya da “”Mercedes C180’leri tutmuyorlar” gibi bir laf bu da. Ama Wikipedia’ya yazan sağlam bir yerlerden duymuş sanırım.
[2] Aslında Salvador Dali’de Katalan ama, karısını genç heriflere düzdürürken seyredip 31 çeken bu paragöz, maskara pezevengi saymak içimden gelmedi!
[3] İctineo: Yunanca “icthus” ve “naus”dan türetilmiş: Balık-tekne denebilir.
[4] Dikkatinizi çekerim, 1850’lerin İspanya’sında komik isimli bir herif, “Ben denizaltı yapacam arkadaş” diye çıkıyor ve halktan bu işi için yeterli miktarda para toplayabiliyor!
[5] Yine kas gücü ile hareket ettirilen; ama tek cidarlı, metal bir denizaltı “CSS Hunley” Amerikan İç Savaşı sırasında, 1863-1864’de kullanılabiliyor. Onun atası sayılabilecek Hunley McClintock ve Watson’un “Pioneer”i ise,1860 tarihli.
[6] Kedinin kuyruğu çok çekersen sıçırtkan olur!
[7] Eğer, gerçekten dediği gibiyse, bizim albay olayı B.F. Goodrich’den de, David Clark’tan da önce bitirmiş, çıkmış şuraya oturmuş.
[8] c.6–maalesef- replika, c.19 orjinal, 1932 tarihli.
Fotograflar:
İnternetten aldığım, muhtemel artık hiçbir hakkı mahfuz olmayan escafandra estratonautica fotografı hariç. Diğerleri Bvp
1. Mayıs 2006. Madrid, Museo Prado. Girişteki Bronz “Carlos V” heykeli. 16. Yy. İtalyan heykeltıraş, Leoni. Katalog numarası: E00273
2.3.4.5.6 Ekim 2008. Barcelona, Museo Naval. İctineo I, İctineo II, Ölçekli model, Galeria Juan de Austrias, Replika.
7. Mayıs 2006. Madrid.Cuatro Vientos, Museo del Aire. Cierva c.19 Autogiro
8.9. Mayıs 2006. Madrid.Cuatro Vientos, Museo del Aire. Saab Viggen, Ju52,