
Büyük sayılarda basılan bu ufak boy kitapların kapakları çok güzel. Zamanında ben de bilim kurgu serisinden bulabildiklerimi toplamıştım. Ne yazık ki tümü yok. Yayınevi 1955’de kapanmış. Elimdeki 7 mart 1955 tarihli 9. Sayıdan sonra bir tane daha çıkıyor. Nedense kitapların hiç birinin yazarı belli değil. Çevirenin adını vermeyi yeterli görmüşler. Bunlardan “A.Kahraman”ın, Kahraman Bapçum olduğu yazılıyor ama, doğruluğundan emin olduğum bir bilgi değil. [1]
Sayı 3. Feza Canavarları, Çev. Necati Kanatsız, 7 Aralık 1954.
Sayı 4. Kainat Fatihi, Çev. Necati Kanatsız, 21 Aralık 1954. [2]
Sayı 5. İntikam Roketi, Çev. A. Kahraman , 7 Ocak 1955.
Sayı 6. Boşluk Korsanları, Çev. A. Kahraman, 21 Ocak 1955.
Sayı 8. Mazisiz Adam, Çev. A Kahraman, 23 Şubat 1955.
Sayı 8. Mazisiz Adam, Çev. A Kahraman, 23 Şubat 1955.
Sayı 9. Çıldıran Dünya, Çev. A. Kahraman, 7 Mart 1955.
Soğuk savaş döneminde yazılmış olan bu şeylerin büyük bölümünün aslında telif eserler olmadığı, Kemal Tahir’in takma isimle yazdığı Mike Hammer romanları türünden oldukları kanısı uyanıyor bende. Kullanılan uslup öylesine özgün ki, telif bile olsalar; çevirenin metnin ana hatlarına kabaca uyduğu, kalanında da, epey “figür gösterdiği” kesin. [3]
-Ayağıma kadar gelmiş piliç gibi karıyı, boş gönderecek kadar enayi değilim ya!. Hem de ne müşkülatla getirttim onu buraya. Maamafih bir kere kafama koydum mu kurtulamazdı ya… Nasıl çaktı karı, o tüysüz oğlanlarda iş olmadığını… Nasıl döndü dolaştı bana geldi… Ama ilkten beğenmemişti kaltak beni. İşte böyle dönüp dolaşıp gene bana gelirsin ama, Buka’nın elinden dişi sinek bile kurtulamaz be!.. (Boşluk korsanları s. 96)
Veya,
Kit, sıcak, kısık, titrek ve şehvet dolu bir sesle:
- Cim, sevgilim… Al beni, diye inledi…
Sert ve körpe vücudunun kor gibi hazinelerini sevgilisine bıraktı. (Boşluk korsanları s. 81)
Kahramanlarımız “Beşeriyetin mazisinde ve istikbalinde bir insana verilmiş ve verilecek en korkunç vazife”lere koşarken, mütemadiyen ve takır takır cinsi münasebette bulunmayı da ihmal etmiyorlar.
Yazar veya çevirmiş gibi yapanların bir cinliği de, kelime ve isim oyunları! Bazı kelimeler, kişi isimleri tersten okunduklarında, ağızda orta okul talebesi sululuğu tadı bırakıyor!
Birkaç Örnek:
Birkaç Örnek:
…Bu mükaleme Generalin merakını büsbütün artırmıştı. Az sonra bayan LAMOD’un kendisine nasıl muamele edeceğini düşünerek, genç kadına sokuldu ve onu dansa davet etti. (Boşluk korsanları s. 89) Genç kadının adını tersten okuyunuz çok rica ederim!
…Şimdi sen doğruca on dördüncü doka gidersin,Çelenk gemisi ROKAMA’yı bulursun. Parola: Kaptan Rokama’yı bekliyorlar…. (Boşluk Korsanları s.100)
İntikam Roketi’nde kahramanımız Albay Klark Sulivan uçan dairelerine binip gittiği Kudretli Emami Krallığı hükümdarının sayın eşleri kraliçe Amaşa ile halvet olacakken Kraliçe’nin ona içirdiği “esasen muhtaç olmadığı” kızıştırıcı içki bütün hislerini kamçılar, “asabını sertleştirir”. Aslında bizim Klark’ın katresine ihtiyacının olmadığı içkinin adı KARAY’dır. Ama biçare kraliçe ne bilsin? Uzun boynunu şımarık bir hareketle yana büker, ve:
“-Ne bilirdim senin bu kadar kuvvetli bir erkek olduğunu? Bizimkiler Karay’sız edemezler” (İntikam Roketi s. 67)

(Bizim burada da Karay’sız edilemiyor demek geldi içimden. Ama ciddi bir şeyler yazıyoruz burda).
Görüleceği gibi, metinler matah malzeme olmamakla beraber kapaklar üzerinde epey durulmaya değer. Soğuk savaş korkuları ile şekillenmiş 50’lerin gelecek algısı bazen örtük, bazen de apaçık bir erotizmle sunuluyor okuyucu ve/veya bakıcıya. Arka kapaklarda da serinin bir sonraki kitabının adı yine bir illüstrasyonla veriliyor ama, yeni kitap her zaman başka bir kapakla çıkmış. Erotizm bu işte yeni ve ilk defa kullanılan bir motif değil. Bilimkurgunun içinde hep bir parça var. İnsanlara fezanın vıcır vıcır azgın karılarla dolu olması fikri nedense hep çok cazip geliyor (bu hala geçerli değil mi? Görmüş olduğunuz bilim kurgu filmleri bir gözünüzün önünden geçirin).
Dünyada tüm şiddeti ile süren soğuk savaş ve hasımları mekan ve zaman kaymaları olsa bile kolayca yerli yerine oturuyor. Ahtapotu andıran kızıl ! Bir heyulaya karşı Uzay istasyonlarını kahramanca savunan insanlar, İsimleri Orta Asyalıları andıran Despot Sömürge İmparatorlukları, Koloniler… [4] "Yeryüzünde maalesef tehlikeli bir durum arz edecek kadar kuvvetlenen fesat ideolojiler…” Bu motifler sıradan bilim kurgunun ötesinde ciddi propaganda öğeleri de içeriyor. Amerikan tarzı yaşamın ne pahasına olursa olsun yerde, havada, denizde hatta uzayda korunacağını anlıyor ve emin oluyoruz.
Uzay araçlarına bakalım: Mazisiz Adam’ın arka kapağında, formu İkinci Dünya Savaşında Almanlar tarafında geliştirilen V2 roketine çok benzer bir araç var.
Tek motorlu, düz uçuşta denge sağlayan kanatçıkların üzerinde kalkış yapan ve inen aracın önündeki insanlar göz önüne alındığında boyu 75 metre civarında. Atasından yaklaşık beş kat daha büyük. Seyyareler arası seyyahat için biraz daha bol tutmuşlar malzemeyi. V2’lerin beyaz gövdelerinin uçuş sırasında optik izlemeyi kolaylaştırmak üzere boyanması gibi, o da boyanmış. O dönemde çok kullanılan bu formun bir benzeri Çıldıran Dünya’nın kapağında da görüyoruz.
Fonunda mahzun, mehlul bakışlı bi hamfendi -elindeki mendile dikkat isterim- bulunan cihaz daha bir “mütekamil”. Bu modelde roketin denge kanatçıkları epey saçma sapan olmakla beraber, en azından uçları geniş bir oturma yüzeyi ve gemiye rahat giriş çıkış olanakları sunuyor. (Anlaşıldığına göre ilk tasarımda bu problem çözümsüz duruyordu. Araca fırlatmadan önce kuleyle falan çıkmak mümkün de, seyyareye inişte ne olacak? Sarkıtılan bir ip merdiven 1955 için bile salakça). Aslında, bunlar uzayda tümüyle gereksiz. Roket itişini yönlendirebilecek hareketli yüzeyler ve denge kanatçıkları ancak atmosferik ortamda işe yarabilecek öğeler.
Herhangi bir cismin boşlukta eksenel hareketleri ve yönlendirilmesi ancak o cisme uygulanabilecek itme kuvvetleri ile mümkün. Başka bir deyişle: hassas yön değişiklikleri için yardımcı yönlendirme roketleri (thruster) kullanılması gerekli.



Dikine iniş kalkış yapabilen hava araçları konsepti 1950’lerde bir süre denenmiş. Hatta bazı prototiplerin iniş kalkış ve uçuş denemeleri yapılıyor. Ancak, özellikle kontrollü inişin (araç geri geri inmek zorunda) bilgisayarların henüz yeterince geliştirilemediği bu dönemde inanılmaz maharetler gerektirmesi yüzünden terk ediliyor. 
Başka bir nokta da, roketlerin hep tek kademeli olarak düşünülmüş olması. Uzay yolculuğu fikrinin gelişmeye başladığı bu erken dönemde kısa bir süre popüler olan fikir çözülmesi hemen hemen olanaksız sorunlar[5] yüzünden kısa sürede terk edilmişti.
Ama,1950’ler ve 60’ların başlarına kadar bilimkurgu yazar ve çizerleri bu fikri kullanmaya devam ettiler. Çok dehşetli örnekleri var.
Diğer ilginç nokta giysiler: Mazisiz Adam ve Çıldıran Dünya’nın kapağındaki uzay giysileri 1930’ların Flash Gordon temaları içeren ve kendi aralarında da ortak özellikler taşıyan tasarımlar. Her iki giysi de kabarcık biçimli şeffaf başlıklarla tamamlanıyor. Belki de, gelecek ön görüsünün en anlam kazandığı öğe. Apollo programı sırasında kalkış ateşlemesinden, yörüngeye oturana kadar, mürettebatın emniyeti için benzerleri kullanılmış. Fakat öngörü burada bitiyor.


Sanırım en ilginç giysi Boşluk Korsanları’nın kapağındaki. 1950’lerde geliştirilen ve yüksek irtifada uçan pilotların kullandığı MC-2 giysisi bu.[6] Pilot elinde yine o yıllarda kullanılan, kafatasını yanaklarla beraber korumaya yönelik MA-1 başlığı tutuyor. Başlığın önünde Amerikan Hava Kuvvetleri’nin 1950’lerde kullandığı kokart var. Paraşüt kayışları, hava hortumunun yeri gibi detaylar gerçeğe çok uygun. Giysinin militer vurgusunu güçlendirme amaçlı apoletler ve pirinç düğmeler eklenmiş. Özellikle boyun apoletlerinin dönemin Amerikan Üniformalarına ters olması nedeniyle, sanki Çağlayan Yayınevi’nin basımında burada eklenmiş gibi geliyor bana. Ama yanlış da olabilir tabii.
Özetle, Bilim Kurgu edebiyatının seçkin örneği olmamalarına rağmen, Türkiye’deki bilim Kurgunun bu ilk örnekleri dönemsel okumaya uygun yapıları veya hiç olmazsa, “kitch” özellikleri yüzünden üzerinde dikkatle durulmayı hak ediyor.
İnsanlar Kudurmuş gibi birbirlerine saldırırken, beşeriyeti bu afetten kurtarmanız temennilerimle….
BvP
Edited By Miki
------------------------------
[1] Zaman zaman internet açık artırma sitelerinde rastlıyorum bu romanlara. Ürününün tanıtımında verilen bir bilgi bu. Ne kadar gerçek bilmiyorum. Öyle saçma sapan şeyler yumurtlanıyor ki bazen o tanıtımlarda.
detaylı bir özet verilmiş.
[3] Türkiye’de Bilim Kurgu konusunda kendisi ile 2004 yılında röportaj yapılan zat serinin bazılarının yazar ve orijinal adlarını sayıyor. Bilim Kurgu edebiyatı bilgim olan bir konu değil. Ama, pek güvenilir gelmedi bana. Çünkü, kitapların tam listesi gibi basit bir bilgide bile yanlışlıklar var.
Sayı 1. Merihten Saldıranlar “The Puppet Masters”. Yazar adı belirtilmemiş.
Sayı 2. Seyyareler Çarpışıyor ”The King of the Stars” - Edmond Hamilton.
Sayı 3. İntikam Roketi Orijinal ad ve Yazar Belirtilmemiş, . (3. Sayı Feza Canavarları olmalı).
Sayı 4. Kainat Fatihi “The Currents of Space” – Isaac Asimov.
Sayı 5. Feza Canavarları “ The Voyage of Space Baegle” – A.E. von Vogt. (5. Sayı İntikam Roketi olmalı).
Sayı 6. Mavi Ölüm, Orijinal ad belirtilmemiş – Isaac Asimov. (6. Sayı Boşluk Korsanları olmalı).
Sayı 7. Boşluk Korsanları, Orijinal ad verilmemiş- Murray Leinster.
Sayı 8. Mazisiz Adam "The Sun Smasher" - Edmond Hamilton.
Sayı 9. Çıldıran Dünya, Orijinal ad belirtilmemiş- Leigh Brackett
Sayı 10. Hücum "What Mad Universe" - Frederick Brown
[4] Amerikan Dış politikasını biçimlendirenlerin 2. Dünya Savaşı sonunda güçlü bir şekilde seslendirdiği Anti Kolonializm gerçekten inandıkları bir olguydu. Komünist Bloğa duyulan güvensizlik ve “Domino Teorisi” salaklığı, sonunda Fransızların eski sömürgesi Viet-Nam’dan Dien Bien Phu'da ki savaşın ardından1954’de siktir edilmelerini iyi okuyamayıp, deniz aşırı –tam manasıyla Kolonial- bir savaşı devralmalarına neden olur. Konu ile ilgili, basit ama ipe sapa gelir bir özet için: Major Problems in American Foreign Relations, Volume II: Since 1914. Bakılabilir.
[4] Amerikan Dış politikasını biçimlendirenlerin 2. Dünya Savaşı sonunda güçlü bir şekilde seslendirdiği Anti Kolonializm gerçekten inandıkları bir olguydu. Komünist Bloğa duyulan güvensizlik ve “Domino Teorisi” salaklığı, sonunda Fransızların eski sömürgesi Viet-Nam’dan Dien Bien Phu'da ki savaşın ardından1954’de siktir edilmelerini iyi okuyamayıp, deniz aşırı –tam manasıyla Kolonial- bir savaşı devralmalarına neden olur. Konu ile ilgili, basit ama ipe sapa gelir bir özet için: Major Problems in American Foreign Relations, Volume II: Since 1914. Bakılabilir.
[5] En önemli sorun, fırlatılacak tek parça aracın yolculuğun her aşamasında taşınacak olması. Kısa sürede; gerekmeyen ünitelerin görevleri bittiği zaman terk edilmesinin ve aracın, hedeflendiği uzay cisminin yörüngesinden iniş yapmasının özellikle yakıt tüketimi açısından en uygunu olduğu anlaşıldı. Tabii yörünge mekaniği ve astro navigasyon sorunları çözüldükten sonra.
[6] Bundan değil ama bir benzerinden, Deniz Kuvvetlerinin kullandığı B.F. Goodrich tarafından üretilen “Mark IV” den Mercury Astronotlarının kullandığı elbiseler geliştiriliyor.
[6] Bundan değil ama bir benzerinden, Deniz Kuvvetlerinin kullandığı B.F. Goodrich tarafından üretilen “Mark IV” den Mercury Astronotlarının kullandığı elbiseler geliştiriliyor.
Fotoğraflar:
Çağlayan Yayınları Kitap kapakları, BvP.
1) Meksika yapımı bir bilim kurgu filminden, Kaynak: İnternet, fakat maalesef adresi bulamıyorum!
3)”Town and Country Portable” Motorola 1952, http://www.plan59.com/
4) Convair XFY-1 Pogo, Ginter Books, “Skeets” Coleman and Steve Ginter.
4) Convair XFY-1 Pogo, Ginter Books, “Skeets” Coleman and Steve Ginter.
5) SM2A-03-BLOCK II-(I) Apollo Operations Hand Book, Stabilization and Control System. 15 April 1969. Figure 2.3-14 SM Jet Functions.
6) National Air and Space Museum, Washington, ABD. BvP.
6) National Air and Space Museum, Washington, ABD. BvP.
7) National Air and Space Museum, Washington, ABD. BvP.
8) “Space Port 1957” http://www.plan59.com/
10) Cumhuriyet dönemi subay ve er fotografları: BvP koleksiyon, pilot fotografı: Jet Pilot, Heny B. Lent, 1958. s.195 (Büyük İhtimalle Amerikan Hava Kuvvetleri’nden).Feza Elbisesi: Boşluk Korsanları, kapaktan.