"Şallak Mallak Dolaşmakta İnat Edersen, Yersin Cezayı İşte Böyle. Sırıtma... Sırıtma!" |
Dediğim gibi, kolay öğreniyor ve
anlıyor namussuz. Mesela; Miki’nin işerken rahatsız edilmekten çok
hoşlanmadığını çabucak anladı. “Aaannneeee”diye ortalığı yıkıp bir yandan elinin içiyle kapıya vurmak yerine, artık işaret parmağını hafifçe büküp kapıyı tıklatmayı tercih ediyor “aaannneeee” ile ortalığı yıkarken. Fakat,
öğrenme konusundaki esas sıkıntısı adı soyadında… Ona hep “Mekade Hayır” veya “Hayır MeKaDe” diye
seslendiğimiz için, “Hayır”ın adı mı, yoksa soyadı mı olduğuna karar veremedi
bir türlü. Büyüyüp aklı erince zaten en doğru kararını kendisi verecektir diye pek üstelemiyoruz.
Zihinsel gelişme derken; bu
mucizeye yardım maksatlı -sanki evimizde yeteri kadar yokmuş gibi- basılı
yayın filan da tedarik ediyoruz. Kitaplarla ilişkisi çok boyutlu olacak, belli
bi şey. Her akşam tulumunu giyip sütünü içtikten sonra, edilgen
bir şekilde yanımda oturup resimlere bakmak, minicik parmakları ile nesneleri
gösterip “ıhh”, “ıhh” eşliğinde
onlarla ilgili uydurduğum sapık hikayeleri dinlemek yetmiyor ona. Dişliyor,
kemiriyor, lezzetli buldukları ile karnını doyuruyor. “Kitapların bir gıda
olarak ehemmiyeti” hakkında uzun uzun anlattıklarımı yanlış anlamış
olabileceğini düşünüyorum.
Kim Hakkaten? |
Çiftlik: Ne Gürültülü Bir Yer! |
Bir de; dünya ile tanıştıran, ona
meslek seçimlerinde yardımcı olacak kitaplar var. Sanki onun çiftçi veya zoolog
olmasını çok istiyormuşuz gibi, her kitabın konusu çiftlikte geçiyor, veya egzotik
hayvanatla ilgili. Sevimli domuzlar, sevimli inekler, sevimli atlar ve sevimli eşşeklerle
dolup taşıyor kitaplar. Zürafalar, zebralar, pandalar, kuyruğu ile dala asılıp
sallanan maymunlar gırla. Tırtılın şarkı söyleyeni [2], ineğin uyuşturucu almış
olanı,
kültürümüzün önemli bir parçası, günlük hayatımızın ve sofralarımızın vazgeçilmezi o sevimli
domuzcukların pembe taytlı olanı var. Kıçı açıkta ama, nedense dik yakalı kazak
giymiş bir ayı doğum günü partisine davet edildiği bu taytlı domuzcuğun
portresini balla yapma kalkıyor, sıçıyor tabii. Aklına gelen ikinci en iyi şey
de bal kavanozlarını yerden topladığı çiçeklerle süsleyip hediye etmek! “Kıçına don giymeyi bile akıl edemeyen bir ayının
aklına gelebilecek en yaratıcı hediye bu kadar olur işte!” diyorum MeKaDe’ye. Hikaye
bitince Miki onu kucaklayıp yatmaya götürüyor.
Kimbilir Ne Kullanıyor? |
İyi iyi, erken uyuyup iyice dinlensin.
Zihinsel gelişim adına daha yapacak çok işimiz var. Yarın-pazar sabahı- kör
vakitte uyanıp, çocuk kanalındaki o travesti makyajlı trenin kıçındaki vagonlara zürafaları, filleri, tukan kuşlarını sokmaya uğraşmasını
seyredeceğiz daha!
Sizlerin de içiniz benim gibi çocuk
sevgisi ile dolup taşsın.
BvP
Edited by Miki
Edited by Miki
……………….
[1] Resmin yanındaki “Duygusal Gelişim” başlığından aynen alıntı :
Amaç: Bu yaştaki çocuklar bir yabancı ile
tanıştıklarında çoğu zaman utanırlar. Bu etkinlikte çocuğunuzun bu duyguya
ilişkin farkındalık kazanması amaçlanmaktadır.
Talimat: Yandaki resmi göstererek “Bak, baba ve
çocuk gezmeye gitmişler. Yolda babasının arkadaşıyla karşılaşmışlar. Ama çocuk
bu kişiyi tanımıyor ve utanıyor. Babası onun utandığını anlıyor “sen biraz
utandın galiba” diyor. Ama onu bakması için zorlamıyor.
[2] Fikir fena değil sanki. Orijinali belki "Book Worm" du ve bir parça anlamlıydı. Ama, şarkı söyleyen bir larva? Üstelik, larvanın repertuarında "baltalar elimizde, uzun ip belimizde" şarkısı filan var. Baltayla ormana gidip kaçak kesim yapacakken, yolları kelebek larvasının kanatlarına düşen bir grup ayı yavrusu ateşin etrafında dans ederek bu şarkıyı okuyorlar!
[2] Fikir fena değil sanki. Orijinali belki "Book Worm" du ve bir parça anlamlıydı. Ama, şarkı söyleyen bir larva? Üstelik, larvanın repertuarında "baltalar elimizde, uzun ip belimizde" şarkısı filan var. Baltayla ormana gidip kaçak kesim yapacakken, yolları kelebek larvasının kanatlarına düşen bir grup ayı yavrusu ateşin etrafında dans ederek bu şarkıyı okuyorlar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder