Emsallerine faiktir

Aralık 31, 2009

Yeni Yıl Yazısı


Kaç gündür dolanıyorum ortalıkta, ulan milleti bir heyecan sarmış yine. Parfüm isimlerinin sonda sikindirik bir telaffuzla okunduğu sıska oğlan ve kız reklamları, süpermarketlerin orta yerine kocaman büyük sepetlere saçılmış, bazıları paraşüt boyutlarında kırmızı donlar çıktı ortaya (belli ki, üç beş arkadaş birleşip aynı anda giyiyorlar onu). Gazete, televizyon, blog ahkam kesicileri hepbir olmuş “geride bırakmakta olduğumuz yıl” muhasebeciliğine soyunmuş beyanname dolduruyor. Ne çok sevilen bir tema şu yıl muhasebesi. Ama ne yazık ki, yılda bir kere yapılabiliyor. Bitip tükenmez, içi bir türlü doldurulamayan bir muamma, gücünü hangi sikten aldığını anlamadığım, ama hakkaten çalışan bir perpetuum mobile.

Televizyondaki uzmanların en malumatbazı geçen gün herifin birinin önümüzdeki yıla yönelik astrolojik tahminlerini dinletiyordu bizlere. Aslında tahmin falan değil onlar. Düpedüz çözmüş, bu küçük gözleri birbirine yakın, hafif dişlek zat işi. Tak…tak…tak saydı bize geleceği. Nedense ben daha çok adamın geçmişi ile ilgilendim. Yavşaklığın üzerlerine ısmarlama takım elbise gibi oturduğu sayısız radyo canlısı “2009’un sizinçin en önemli, komik olaylarınıııı, kısa mesajla…” programları yapıyor bıkmadan usanmadan. Bunlardan birinde plastik damacanaya tecavüz ederken yakalanan bir zavallıdan bahsetti “ıınhhuahhhahha huaua” diye uluyan arkaplan gülmeleri eşliğinde.

Bu iç bunaltan tekrarlara bir de merak ögesi ekleniyor her yıl. Milli Piyango’nun ennnn ikramiyesinin kendisine çıkması durumunda yurttaşların ne yapacağı! “Bana ne senin o çıkmamış para ile ilgili planlarından. Anlaşın aranızda soranla beraber, münavebe ile sokun mikrofonu götünüze diyesim var çok miktarda. Ne yazık ki, televizyon ve radyo tek taraflı iletişim için tasarlanmış cihazlar. Soru sorulan zaten nasıl çaresiz bir mal olmalı ki ki; piyango bileti kuyruğunda bekliyor, beklediği yetmiyormuş gibi, anlatıyor da neler yapacağını.

Yeni yıl muhasebecilerinden güzide bir güruh da, sonuna dek okuyabilecek sinir sağlamlığı olanlarla yılı nasıl geçirdiklerini paylaşmaya hevesli internettegünlüktutucular. “Ocak ayında Şükrü’ye verdim. Sonra martta İhsan’a yalattım ama vermedim. Puştun teki çıktı. Temmuzda Hulusi ile Palandöken’e kaymaya gittik, bi mal var allahsiziinandırsın. Yıl sonu aritmetiği: elde kaldı üçün biri, eh bu da yeter” ciler.

Mülki amir alınacak tedbirlerden söz ediyordu sabah. Bilmem kaç bin üniformalı polisin yanı sıra insan kılığında olanları da bulunacakmış ortalıkta. Yanından ekşi bir ter kokusu ile geçip giden esmer ve ama beyaz sakalı dizlerine kadar Noel baba, hapçı otopark değnekçisi, Taksim Meydanındaki kalabalıkta götü avuçlanabilir turist falan… Onlar hep kolluk kuvvetlerinin temsilcileri olabilir. Yüreklere su serpen bi durum bu.
Ne Haliniz Varsa Görün!

Edited by Miki
Fotograf : BvP

Hiç yorum yok: